Bundan yaklaşık 1-1.5 ay önce Sass hakkında bir kitap yazmaya karar verdim. Amacım bu konuda yeterli Türkçe kaynak olmaması ve daha çok insana ulaşmasıydı. Uzun bir zamandan beri Sass kullanıyor/seviyor olmamın verdiği özgüvenle hemen işe koyuldum. Günlerce gecelerce yazdım, sildim, tekrar yazdım, kod testleri yaptım. Artık kitabımın sonlarına doğru gelmiştim.

Son aşamalarda kafama kitabı, hangi yayınevi ile çıkarmalıyım sorusu takılmaya başlamıştı. Uzunca bir süre araştırma yaptıktan, yayınevlerinden sözleşme örnekleri aldıktan sonra, bu işi yapamayacağımı, yayınevlerinin sömürüsüne katlanamayacağımı anlamam fazla uzun sürmedi.

Bu yayın evlerinin ismini vermek istemiyorum, ama ben hayatımda bu kadar sömürü görmedim. Yayınevleri için yazar, potansiyel para kaynağı, "sen yaz biz satar parasını çatır çatır yeriz", "sana zırnık koklatmayız", "kitabı yazman yetmez bir de bunun video eğitimini çekmeni isteriz", "ilk baskı için yazara para ödemiyoruz", "ikinci baskı olunca sana kitap başı 5% veririz", "hadi sen çalış, bizim paraya ihtiyacımız var", "yazar ödemelerini sadece aralık ayının sonunda yapıyoruz" gibi birbirinden aptal sözleşme şartları ve işe sadece para gözüyle bakmaları ziyadesiyle iğrenç geldi.

Kitap yazmak istememdeki amaç para kazanmak değil, insanlara ulaşabilmekti. Ben de işin amacıma uygun olması için yazdığım kitabı, makaleler haline getirip blogumda sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Aptal yayınevleri emeğimin üzerinden para kazanacağına, burada belki birilerinin işine yarar.

Yarından itibaren bölümlerin üzerinden tekrar geçip, makaleler halinde geniş bir Sass kaynağı oluşturmaya başlayacağım. Benim için önemli olan yazdıklarımın kitap haline gelmesi değil, işine yarayan birilerinin bir şeyler öğrenmesi. Maalesef ülkemizde sektör ile ilgili yeterli Türkçe kaynak yok.